×

Langue

Fermer
Atelier 801
  • Forums
  • Dev Tracker
  • Connexion
    • English Français
      Português do Brasil Español
      Türkçe Polski
      Magyar Română
      العربية Skandinavisk
      Nederlands Deutsch
      Bahasa Indonesia Русский
      中文 Filipino
      Lietuvių kalba 日本語
      Suomi עברית
      Italiano Česky
      Hrvatski Slovensky
      Български Latviešu
      Estonian
  • Langue
  • Profils
  • /
  • Jerales
Profil
Jerales #0000
    • Jerales#0000
    • Profil
    • Derniers messages
    • Tribu
« Censeur »

Date d'inscription : 01/06/2014

Communauté : Internationale
Messages : 1047

Prestige : 731
Niveau : 2

Hors ligne

Genre : Masculin

Tribu :
Athanasia
    • Athanasia
    • Profil
    • Forum
    • Membres

  • Yunan Mitolojisi
  • İskandinav Mitolojisi
  • Mısır Mitolojisi
  • Müzik

Image : https://i.hizliresim.com/RgOvg7.png
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.


Yunan Mitolojisi, Antik Yunan’da evrenin yaratım süreci, tanrı, tanrıça ve kahramanların yaşayışlarını konu edinen hikaye ve öğretileri içerir.

Ayrıca bu mitoloji eski yunan dininin de temelini oluşturur. Günümüzde ulaştığımız kaynaklar bu masal ve efsanelerin o dönemde mythos yazarı diye tanımlanan derleyiciler tarafından oluşturulan yazılı halleridir.

Mitoloji hakkında detaylı bilgi almak için dönemin sanat eserlerindeki ip uçları da toplanır. Sanat tarihi biliminin konularından birinin de mitoloji olması bundan kaynaklıdır.

Yunan mitolojisi, çoğu Avrupa mitolojisini hatta Yakın Doğu mitolojisini etkilediği için ayrıca önemlidir. Tüm Yunan tanrılarını Romalılar’da kabul etmiş ve farklı adlar kullanmıştır.

Bu yazıda Yunan mitolojisini genel hatlarıyla anlatmaya çalışacağız. Yazıda geçen ara hikayeler, anlatılar ve yunan mitolojisi efsaneleri sayfanın alt kısmında özel yazılar olarak detaylandırılmıştır. Yazı, Yunan mitolojisine giriş niteliğinde olacaktır.

Ayrıca yunan mitolojisi tanrıları, tanrıçaları ve mitolojik yaratıklar ile ilgili özel yazılara en alt kısımdaki görsellere tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Image : https://i.hizliresim.com/gP9GvN.png
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.


Yunan mitolojisinde başlangıçta Khaos vardı. Khaos sonsuz bir boşluktur. Bu boşluktan;

  • Gaia: Toprak Ana
  • Tartaros: Ölüler Ülkesinin En Derin Yeri
  • Eros: Aşk
  • Erebos: Yer Altı Karanlığı
  • Nkys: Gece
  • Esir: Dünyayı saran ışıklı tabaka
  • Hemera: Gün

var oldu.

Khaos’tan çıkan Gaia, tek başına Uranus (Gökyüzü) ve Pontus’u (Denizler) doğurur, dağları yaratır. Sonra Uranus ve Pontus’la birleşir ve evreni yunan tanrıları ile doldurur.

Uranus’la birleşmesinden altı erkek tanrı, Okeanos, Krios, Hyperion, İapetos, Koios, Kronos ve altı dişi tanrı, Theia, Rhea, Themis Phoebe, Tethys, Mnemosyne ve üç kyklop, Brontes (Gök Gürültüsü), Steropes (Şimşek), Arges (yıldırım) ve yüz kollu olarak tanımlanan Hekatonkheirler, Kottos, Briareus, Gyes doğar. Bu 12 Tanrı Yunan mitolojisinde Titanlar olarak geçer.

Image : https://i.hizliresim.com/4pGnAJ.jpg
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.



Pontus ile birleşmesinden Deniz tanrı ve tanrıçaları oluşur. Üç erkek deniz tanrısı, Nereus, Phorkys, Thaumas ve iki dişi tanrıça isimleri Eurybia ve Keto’dur

Gaia ve Uranus’un birlikteliğinden doğan Kronos, çocuklarından iğrenen ve onları doğar doğmaz toprağın derinliğine kapatan babası Uranus’e acımaz…

Image : https://i.hizliresim.com/qAJDZV.png
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.



  • Zeus (Gökyüzü ve Hava Olayları)
  • Poseidon (Denizler ve Depremler)
  • Hades (Yer altı)
  • Hephaistos (Demircilik ve Ateş)
  • Ares (Savaş)
  • Hermes (Hırsızlık, Şifa, Yolculuk, Haberleşme)
  • Dionisos (Şarap, Üzüm, Eğlence, Partiler)
  • Artemis (Okçuluk, Avcılık, Ay, Bakirelik)
  • Afrodit (Aşk ve Güzellik)
  • Athena (Bilgelik ve savaş stratejisi)
  • Hera (Evlilik, Bereket, Aile)
  • Apollon (Işık, Sanat, Şiir, Okçuluk, Tıp)


Image : http://4.bp.blogspot.com/-J-gEFL9Tv18/V1LZSTbyGvI/AAAAAAAABjE/Wk0rbqOyFEoxgSaJqgP3PT1W9h4LYUUnwCK4B/s1600/tumblr_na68vrLtqH1torr3go1_500.gif
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.

Image : https://i.pinimg.com/originals/32/71/14/327114afb7ad485b2a06524ba114ea97.gif
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.



Image : https://i.hizliresim.com/Z5Oq8Z.png
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.


İskandinav mitolojisi genel hatlarıyla İskandinav topluluklarının Hristiyanlık öncesi din, inanış ve efsaneleridir. Yaratılış efsanesine göre karanlık ve soğuk kuzey, aydınlık ve sıcak güney ortasında ise uçurum (Ginnungagap) vardır.

Buradaki uçurumu Yunan mitolojisindeki Khaos’a (boşluk) benzetebiliriz. Kuzeydeki soğuk ve karanlık diyarın adı Nifleheim, Güneydeki sıcak ve aydınlık diyarın adı Muspell’dır.

Bir gün güneydeki sıcak ve aydınlık diyar Muspell’daki kıvılcımlar Nifleheim’ın karanlık soğuk buzlarını eritti. Eriyen damlalar sıcaklıkla birlikte uçurumdan aşağı düştü ve can buldu. Bu etkileşimle Muspell ve Nifleheim bir araya geldi ve bu güçten ilk dev olan Ymir şekillendi. Ymir’in terinden de diğer devler oluştu.

Muspell’da ise eriyen damlalardan Audhumla yani en ilkel inek var oldu. Dev Ymir aşırı derecede büyüyünceye dek Audhumla’nın sütüyle beslendi. Audhumla tuz bloklarıyla beslenir. Bu tuz bloklarını yalayarak şekil verir ve tüm tanrıların atası olan Buri var olur. Buri’nin Borr adında bir oğlu olur(?). Borr Ymir’in yarattığı devlerden birinin kızı olan Besta ile evlenir. Evliliklerinden Ve (Kutsal), Odin (Hiddet) ve Vili (İstek) doğar.

En önemlisi olan Odin’in adı óðr (odr) kökünden gelir ve anlamı hiddettir. Odin’in adı Cermen mitolojisinde Woten, Anglo-Sakson mitolojisinde Woden olarak geçer. Kutsal günü olan Çarşambaya onun adı verilmiştir (Woden’in Günü – Woden’s Day). İngilizce’de günümüze kadar Wednesday olarak gelmiştir.

Odin hiddeti sembolize ettiği kadar aklı da sembolize eder. Odin ve diğer tanrılar artık gitgide büyüyen ve çok yer kaplamaya başlayan hem dişi hem erkek dev Ymir başta olmak üzere tüm devleri yok etmeye başlarlar. Ymir’in akan kanlarından oluşan selde diğer devler de boğularak ölür. Sadece zeki bir dev olan Bergelmir ve ailesi kaçarak hayatta kalır.

Image : https://i.hizliresim.com/YdO916.png
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.



Odin ve kardeşleri öldürdükleri Ymir’in vücudunun parçalarıyla dünyayı oluştururlar. Ardından Tanrılar Midgard adlı orta diyarı yaratırlar ve orada yaşayacak ilk insanları bir Dişbudak ağacı bir de Karaağaçtan var ederler. Bu ağaçlara Odin hayat üfler, Vili, duygu ve düşünce verir. Ve ise ağaçlara görme ve duyma yeteneği kazandırır.

Dişbudak ağacından yarattıkları ilk erkeğin adı Askr, Karaağaçtan yarattıkları ilk kadın ise Embla’dır. Askr kül, Embla ise sarmaşık anlamlarına gelir. Bu şekilde Midgard’da yaşayacak olan ilk insanlar yaratılmış olur. Daha sonra tanrılar Utgard’ı yaratır. Utgard verimsiz ve çoraktır, dağlar buzlarla kaplı, kazıkları andıran ağaçlardan oluşan orman geçilemezdir.

Odin’in hiddetinden kaçan buz devi Bergelmir ve ailesi bu bataklıklar, canavarlar ve cinlerle dolu diyara, Utgard’a sürgün edilir. Ardından tanrılar kendilerine Asgard dağının üzerinde bir dünya oluşturur. Aynı zamanda tanrıların yaşadığı yere de Asgard denir. Asgard gökyüzündedir ve Odin Asgard’daki kulesinden bakarak tüm dünyaları izler, kargaları Huginn ve Munin’i göndererek dünyalarda olan bitenleri öğrenir.

Image : https://i.hizliresim.com/r0J4Lm.png
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.



Asgard’da Tanrıların Tanrısı Odin’in yönetiminde Valhalla sarayı vardır. Bu saraya sadece savaşırken ölenler girebilir. Yaşarken kahramanlık gösteren savaşçılar Valkyrylerin kararıyla öldüklerinde Valhalla’ya götürülür. Savaşçılar ölüm anında Valkyryleri görürler ve ruhları bedenlerinden ayrıldıktan sonra onlarla birlikte Valhalla’ya gider.

Valkyryler Odin’in cesur ve savaşçı bakireleridir. İskandinav mitolojisinde at üstünde miğferli kadın topluluğu olarak tasvir edilirler. Kahraman savaşçılar Valhalla’da mutluluk içinde yaşarlar ve Ragnarok’ta Odin’in yanında savaşmayı beklerler.

Image : https://i.hizliresim.com/NLOXVX.png
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.



Ragnarok iskandinav mitolojisi kıyametidir. Nordik mitolojiye göre her yerde savaş ve ölüm olacaktır. Jormungand ve Thor savaşacak Thor yenecek fakat Jormungand onu zehirlediği için ölecektir. Fenrir zincirlerini kırıp serbest kalacak ve Odin’i yiyecektir.

Odin’in oğlu Vidar, Fenrir’i öldürecektir. Heimdall ve Loki karşı karşıya gelecek dövüşerek birbirlerini öldürecektir. Bu kaos ortamında dünya alevler içinde kalacak ve tüm kâinat sulara gömülecektir. En sonunda evren sudan yeniden doğacak bitkiler ortaya çıkacak ve hayat devam edecektir.



Balder, Odin ve Frigg’in oğludur. Işık, mutluluk, saflık, güzellik, masumiyet ve barış gibi olgularla özdeşleşir. Tanrılar ve insanlar tarafından çok sevilir. Gücü az olmasına rağmen çok yakışıklı ve akıllıdır.

Balder bir gece onu çok rahatsız eden bir rüya görür. Rüyasında hayatı tehlikeye girmiştir. Bu rüyayı Aeserler’e anlatır ve annesi Frigg ateşe, suya, tüm elementlere, kuşlara, vahşi hayvanlara, toprağa ve taşa oğlu Balder’a zarar vermeyeceklerine dair yemin ettirir.

Bundan sonra Aesir’ler Balder’ı aralarına alır ve yemin nedeniyle ona hiçbir şey zarar vermediği için ona ok ve taş atarak eğlenmeye başlarlar. Kötülükleriyle ünlü tanrı Loki bu durumu irdelemeye başlar. Kılık değiştirip Frigg’den yemini ve sadece ökseotunun yemin etmediğini öğrenir. Loki hemen ökse otunu bulur ve Hoder’e getirir.

Hoder ökse otuyla Balder’a saldırdığında Balder orada ölür. Aesirler Balder’ın intikamını almak isterler fakat kutsal bir sarayda oldukları için intikam alamazlar. Balder bir savaşçı olmadığı için ve savaşta ölmediği için Valhalla’ya gidemeyecektir. Bu yüzden ölülerin koruyucusu Hel’in yanına gider. Odin, Balder’ın serbest kalmasını ister fakat Hel tek şartla kabul eder.

Eğer dünyadaki ölü ve canlı her şey Balder için göz yaşı dökerse Balder geri dönebilecektir. Aesir’ler mesajı tüm dünyaya yayarlar. Herkes onu çok sevdiği için kabul eder tek bir dev hariç. Bu dev kılık değiştirmiş Loki’dir. Aesir’ler bunu anlar ve Loki’yi yakalayıp zincire vururlar. Ancak Loki bir gün zincirlerini kırar ve bu Ragnarok’un başlayacağına işarettir.

Tanrılar’ın şafağında Ragnarok savaşı başlar. Fenrir zincirlerinden kurtulur ve Odin’i yer. Odin’in oğlu Vidar kurt Fenrir’i öldürür ve baştaki kısımda belirtildiği gibi Ragnarok rivayete göre işler.

Image : https://i.hizliresim.com/5NG0pz.png
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.



İskandinav mitolojisi Yggdrasil’den hayat ağacı olarak bahseder. Nors mitolojisinde kader ağacı olarak da geçen Yggdrasil, Odin ve kardeşlerinin Ymir’in bedeniyle yarattıkları dokuz diyardan oluşan evreni yeraltının en dibine kadar ulaşan kökleriyle ayakta tutar.

Yggdrasil’in dalları tüm diyarları sararak göklerin üzerine kadar uzanır. Yggdrassil ağacının üç kökü vardır. Köklerden biri cehenneme, biri devler ülkesine, biri de insanların dünyasına uzanır. Tüm dünyanın mutluluğu Yggdrasill’e bağlıdır.

Image : https://media1.tenor.com/images/fa3ad1a051b65f236b704eff44fc6b59/tenor.gif?itemid=10572267
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.



Image : https://i.hizliresim.com/GZy7WZ.png
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.



Mısırlılar başlangıçta evrenin kaosun kara sularıyla dolu olduğuna inanırlardı. İlk tanrı, Re-Atum, aynı Mısır karasının Nil'in taşan sularından her sene ortaya çıkışı gibi sudan (yükseldi ve) ortaya çıktı. Re-Atum'dan Şu (hava)ve Tefnut (nem) ortaya çıktı. Şu ve Tefnut'un iki çocuğu olduğu zaman dünya yaratıldı: Nut (gök) ve Geb (yer). Şu ve Tefnut karanlıklarda gezerken kaybolunca insanlar yaratıldı. Zira Re-Atum gözünü onları aramaya gönderdi ve onlara kavuştuğunda döktüğü sevinç gözyaşları insanlara dönüştü. Osiris Re-Atum'un oğlu ve Mısır'ın kralıydı. Erkek kardeşi Seth ise evrendeki kötülüğü temsil etmekteydi. Osiris'i öldürdü ve kendisi kral oldu. Osiris'i öldürdükten sonra vücudunu parçalara ayırdı, fakat İsis bu parçalardan çoğunu kurtardı. Seth kendisini kral yapmış olsa da Osiris'in oğlu Horus tarafından yenilgiye uğratıldı. Yenilen Seth çöle sürüldü ve fırtınaların tanrısı oldu. Osiris Anubis tarafından mumyalanmış ve ölülerin tanrısı olmuştur. Horus kral ve firavunların atası oldu.

Image : https://cdn.discordapp.com/attachments/566989387527618570/608419029396357121/07932e8146591c27126150763d84aa35.jpg
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.



Image : https://i.hizliresim.com/nbJdoM.png
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.



Antik Mısır'da çok kompleks ve gelişmiş bir ahiret inancı ile birlikte ölü bedeni ve ruhu huzurlu bir ahiret hayatına hazırlamak için yapılan birçok ayin ve uygulama vardı. Ruh ve ahirete dair inanç özellikle vücudun korunmasında yoğunlaşmıştı. Buna göre tahnit ve mumyalama, kişinin kişiliğini ve kimliğini ahirette koruyabilmesi için uygulanmaktaydı.

Mumyalama işlemi ölüyü öbür dünyadaki yaşamına hazırlamak için yapılan bir dizi törenden sadece başlangıç olanıdır. Bu işlem insanların yanı sıra boğa, timsah, kedi gibi hayvanlar içinde yapılmaktaydı. Arapça ve Farsçada "Mumiya" doğada bulunan katran ve bunun karışımlarına denilir,ilaç olarak da kullanılırdı. Gerçekte ölünün bedenini konserve edercesine korumak için yapılan "Tahnit" işleminde katranın kullanılması, onu mumya ile eş anlamlı yapmıştır.

Mumyalama işlevi şöyle gerçekleştirilirdi:

Önce ölü yıkanir. Burnundan sokulan aletlerle beyin çıkartılır.

Göz ve ağız boşukları, yağlı keten tamponlarla doldurulup göz kapakları kapatılırdı.

Rahip habeş denilen keskin bir opsidyenle vücudun sol tarafını açarak,içindekileri tamamen boşaltır ve bunları "Kanopik" denilen çömlek ve vazoların içine koyardı. Boşalan karın kısmı ve kadınların göğüs içleri,hurma şarabı ve kokulu bitkilerle temizlendikten sonra, reçine, tarçın, soğan ve kokulu mir ile karıştırılmış ağaç talaşı yerleştirilirdi.

Açılan yerler dikildikten sonra Mısırlılar'ın "Net-jeryt" denilen ve kahire yakınlarındaki bir vadide bulunan "Natron" tozu sodyum karbonat veya Sodyum Klorit (tuz) ile karıştırılan madde içinde 40 veya 70 gün (soylular için 272gün) bekletilirdi. Böylece vücuttaki nem absorbe edilir, organik yapı antiseptik korumaya alınırdı. Bir çeşit insan salamurası olan bu işlemin sonunda eller göğüste veya karın üzerinde birleştirilerek vücut yatar durumuna getirilir ve kurutulurdu.

Son dönemlerdeki inanca göre, ölünün ruhu Duat'taki bir mahkeme salonuna Anubis (mumyalama tanrısı) tarafından götürülür ve ölünün kalbi, ki kalbin kişinin ahlaki durumunun kayıdı olduğuna inanılırdı, Ma'at'ı (Hakikat ve Adalet) temsil eden bir tek tüye karşı tartılır. Eğer sonuç olumlu ise ruh Osiris tarafından Aaru'ya götürülür, yok eğer sonuç olumsuzsa iblis Ammit (Kalp Yiyici) - yarı timsah, yarı aslan ve yarı hippopotam - tartılmış olan kalbi yer (ve böylece yok eder) ve ruh Duat'ta kalmaya mahkûm edilir.


Image : http://www.antiktarih.com/wp-content/uploads/2018/05/misir-tanrilari.jpg
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.



Image : https://i.hizliresim.com/qAJDZV.png
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.



NUN
Nun bir kişiden çok bir yer, ancak bazen de bir kişi. Çoğu antik Mısır yapımı efsaneler ilk tanrının karmaşık bir sulu cehennemden geldiğini, ve hikayeye göre de Nun ya sulu cehennemde yaşıyor ya da yaşamış. Aynı zamanda Hermopolis’ten gelen daha tuhaf bir efsane var. Nun ve eşi (Ki bu durumda bayan-Nun oluyor) yılan tanrılardan ilk ortaya çıkıp içinde Ra olan yumurtayı yapan iki tanesiymiş.

APEP
Tanrım, görünüşe göre her tapınağın devasa bir yılanı var. Ve bunlar hiç iyi yılanlar değil, biliyor musunuz? Özellikle de Apep. Evrenin oluşması için onun yenilmesi gerekiyormuş ve hala dünyanın ucunda pusuda bekleyip, bazı şeyleri bozuyormuş. Apep kötü olan her şey için öyle ya da böyle suçlanırmış (fırtınalar, kıtlıklar, istilalar, depremler vb.) Günlerinin çoğunu Ra’nın gemisindeki tanrılara tanrılara saldırarak geçirir, ve geceleri yeraltı dünyasında parçalara ayrılırmış.

ATEN
Bence Aten oldukça heyecan verici. Hayatının çoğunda, güneşin idolleşmiş bir versiyonu olmuş. Ve Ra’nın bir versiyonu olarak görülmüş. Ama bu Firavun’un değersiz Tanrı-Kral ünvanını almak için oldukça hırslı olan Amenhotep 4’ü adlandırılmasından önceymiş. Amenhotep kendini Akhenaten olarak adlandırmış, Aten’i tek gerçek tanrı olarak ilan etmiş, kendini Tanrı-Kral-Papa olarak ilan etmiş, ve saltanatının kalanını ona karşı gelen insanların tapınaklarını yok ederek geçirmiş. Söylemem gerekir ki (Tarih öncesi insanlar dini olarak hoşgörülü demeyeceğim) görünüşe göre pek çok tapınak için ne kadar çok o kadar iyi demişler. Yani diğer insanların tanrılarını da kendilerininki gibi benimsemişler. Belki ikinci derecede, ama yeterince gerçek. Bir grup “benim tanrım en iyisi”, “benim tanrım tek tanrı” dediği zaman problem çıkıyor zaten. Bu da Akhenaten’in dininin onunla birlikte neden öldüğünü açıklıyor.

RA
Ra hem ilk tanrı, hem de tanrıların ilk firavunudur (ataları tarafından getirilmiştir), bu da insan firavunun tek modeli olmasını anlamlı kılıyor. Botunu (güneşi) gün boyunca gökyüzünde, geceleri de yeraltı dünyasında sürüp, kaos güçleri tarafından gelen saldırıları durmadan savuştururmuş. Mısır’ın doğusundan getirtilen pek çok tanrıça tanrı ağacında Ra’nın kızları olarak birleştirilmişler. Bu güneşin doğudan doğması yüzünden mi acaba?

ATUM
Atum genellikle taht üzerinde, bazen de bir koç kafasıyla, bazen asasına dayanan yaşlı bir adam olarak tasvir edilir. Bir çeşit asıl yaratıcı tanrıdır, ama birkaç bin yıl sonra Ra ile, Ra da Amun ile değiştirilmiştir. Eski zamanlarda, Atum’un kendini yarattığı ve sonra tanrıların sonraki jenerasyonunu ya tükürerek, ya da elinde tuttuğu “kutsal kadın yaratma özü” ile nerede olduğunu tahmin ettiğiniz “kutsal erkek yaratma özü” nü birleştirerek yarattığı söylenir.

AMUN
Yemin ederim bu onun asıl şapkası. Amun Thebes tanrılarının patronu olarak başladı, ve Thebes Mısır için önemli hale geldikçe Amun da geldi.Ta ki Ra ile kutsalın kendisi olan büyük kral tanrı olarak birleşip Amun-Ra olana kadar. Ki bu da adının “gizlilik” anlamına geldiği, ve güneş tanrısı olarak yeteneğiyle ilgilenmediğini gösterir. O (ve Ra ve birkaç tanesi daha) kendisini önce yaratıp sonra her şeyi yarattığı için bir noktada geçmişe dönük olarak yeterince önemli sayılırlar.

MUT
Thebes’deki halka göre Amun’un karısı ve tüm diğer tanrıların anası. Aslen, Amun’un “Amaunet” adında başka bir karısı vardı ama bu basitçe “Bayan-Amun” demekti, yani muhtemelen bir vekildi. Oradan bağımsız olarak tapılan Mut’a nasıl geldiğimizin belirgin olduğunu sanmıyorum, ama bu olay milattan önce 2000 yılında falan meydana gelmiş. Sadakat, çocuk doğumu ve annelik ile ilgilenirmiş, ve okuduğum bir kitaba göre bazen uzanmış kanatları olan bir tanrı, kalkmış bir penis ve üç baş (kerkenez, aslan ve insan) ile tasvir edilirmiş.

HATHOR
Atum’un elindeki “kutsal tanrı yaratma özü” nü hatırlıyor musunuz? Şimdi de “ Atum’un Eli” ile tanışın, ama Hathor ile ilgili birkaç kinayeli takma adlar var bunda. “Vajina’nın Metresi” insan olan firavunun ruhani annesiydi, ve karısı da onun baş rahibesiydi. Yani düşününce kralın karısı ve ruhani annesiydi. Aynı zamanda sanatın ve sarhoşluğun baş tanrıçasıydı.

SEKHMET
Sekhmet savaşın ve şiddetin ateş püskürten aslan kafalı tanrıçasıydı. Bu yüzden ibadetinin çoğunluğunun onu uzak tutmak için olması normal. İnsanoğlunun Düşüşü’nde büyük rol oynuyor, ki bu hikayede insanoğlunun Ra’ya karşı ayaklanması ve Ra’nın da hepsini mahvetmesi için Sekhmet’i yollaması, ancak Sekhmet’in olayı çok ileri götürüp kimseyi öldürmekten geri kalmaması ve yarattığı kan okyanuslarında gezinmesi anlatılıyor. Bu yüzden de Ra kırmızıya boyanmış binlerce fıçı alınmasını ve her yere dökülmesini emrediyor, ve kana doymayan Sekhmet o kadar sarhoş oluyor ki, insan ırkını yok etmeyi bitiremiyor. Ayrıca Ra’nın çok hayal kırıklığına uğradığı, Sekhmet’in de onu neşelendirmek için soyunduğu bir hikaye de okumuştum.

BASTET
Bastet hamile kadınlarla, genç firavunlarla ilgilenen ve yeraltı dünyasında ölü insanlara rehberlik eden anaç bir tanrıçaydı. Müzede mumyalanmış bir kedi görürseniz, muhtemelen bunun onunla bir ilgisi vardır.

MAAT
Kutsal adalet ve kanunun tanrıçası. Bundan da önemlisi, o ve adını aldığı konsept evrenin doğru düzeni olan gerçek, adalet, sağlık, refah, uyum ve genel iyiliğin temsilcisi olmuştur. Bazen ölünün kalbini tüy ile tartıp yargılayan biri olarak tasvir edilir. Eğer kalbi hafifse ölü olan Osiris’in kutsanmış diyarına gider: Eğer kalbi daha ağırsa o kişi varlığı sona erene kadar bir canavar tarafından yenilir.

SHU
Shu dünya, atmosfer ve gökyüzü arasında olup, aşağı yukarı “boşluk” olarak tasvir edilen tanrıydı. Bir noktada çocuklarının birbirlerine aşık olduğunu (ebeveynlerinin aksine değil) farkeder. Bundan öylesine nefret eder ki onları zorla ayırır, Geb’i aşağıda ve Nut’u da yukarda tutar, bu yüzden biz de dünya ve gökyüzü arasındaki yerde kendimizi buluruz ve bunun çok fazla muhteşem resmi ile karşı karşıya kalırız. Bilirsiniz, bu gördüğüm ensest ilişkiyi onaylamayan ilk tanrı.

TEFNUT
Tek bildiğimiz Shu’nun dişi aslan başlı eşi olması. Ki bu oldukça şaşırtıcı çünkü görünüşe göre bir zamanlar oldukça büyük bir olaymış.

KHONSU
Khonsu’yu yandan at kuyruğu ile çizdiğimi farketmişsinizdir. Buna Gençlik Zülüfü deniyor ve antik Mısır sanatında gençliği vurguluyor. Khonsu aslen diğer tanrıların güçlerini onların organlarını yiyerek absorbe eden cani ve yamyam bir tanrıydı. Ama birkaç yıl sonunda daha çok o zamanın yumuşak tanrısına dönüşüp, ölçü ve refah getirmiştir.

PTAH
Saf hallerinde ilkel kalıcılık ve madde ve şeklin yaratıcı tanrısı. Memphis’in en yüce tanrısıydı, ve kendini zamanın başlangıcında hiçlikten yarattı. Sonra da diğer tanrıları yaratmak için onların adından bahsetti. Eğer bu kulağa tanıdık geliyorsa, bu bölümdeki tanrıların bir şehrin yaratıcıları ya da başları olmalarındandır. Ptah aynı zamanda insanlığı çömlekçi çarkında oluşturarak yaratmıştır, ancak bazı geleneklerde bunu onun yerine Khnum yapmıştır.

QADESH
Mısır ağacına eklenmiş ve oldukça popüler olmuş Kenanlı seks tanrısı. Genellikle bir elinde lotus çiçekleri, diğerinde de yılanla tasvir edilir, ve genellikle burada çizilenden çok daha çekingendir.

RESHEP
Salgın ve savaşın kenanlı tanrısıdır. Qadesh gibi Mısır tanrılarına sonradan katılmıştır.

TAWERET
Hipopotamusa benzeyen bir tanrıçadır. Gerçek bir hipopotamus gibi çocuklarını korumada tamamen vahşidir. Ayrıca sıklıkla aslan pençeleri, timsah kuyruğu, ve sarkık göğüslerle tasvir edilir.

BES
Bes ilginç olanlardan biri. Antik Mısır’daki ilahların çoğu genç, güzel ve yan taraftan çizilirken, Bes çoğunlukla sakallı şişman ve ufak bir adamın önden portresi gibidir. Şeytanlardan korkan önemsiz bir karakter olarak başlamış olsa da, birkaç bin yıl sonra evlerin koruyucusu ve eğlencenin tanrısı olarak bolca konuşulmuştur. Okuduğum bir kaynak erkek aslanın önden görünüşünden sonra başlangıçta modellendiğini iddia ediyor.

IMHOTEP
Imhotep tanrılaştırılmış bir insandır, çok havalı değil mi? Asıl, tarihi Imhotep milattan önce 3. Milenyumda yaşamış ve Firavun’un bir danışmanı, Ptah’ın bir peygamberi ve ilk piramidin mimarıdır. Ve tıpta göstermiş olduğu dahiliği ile halkın aklında diğer efsanelerle birleşmiş ve tıp ve iyileştirici tanrısı olarak yer etmiştir.

NEFERTEM
Güzelliğin ve güzel kokunun tanrısıdır. Lotus çiçeğinden doğmuştur ve genellikle kafasında bir lotus çiçeği ile tasvir edilir.

GEB
Dünya tanrısıdır ya da kaynağa göre dünyanın kendisidir. Ve notlarımda da “ensest rüyaların alt üst olduğu, Okyanusların da gözyaşları olduğu” yazılı. Bu hikaye’nin devamı için Shu’nun altındaki açıklamayı okuyunuz.

NUT
Gökyüzü tanrısı, ya da kaynağa göre gökyüzünün ta kendisidir. Geb hemen hemen her ensest hikayede rol oynar. Söylediklerine göre her gece güneşi yutar ve her sabah da onu yeniden doğururmuş, ama bunu tabloda nasıl göstereceğimi bilemediğim için göstermedim.

BABI
Daha çok komik olduğu için buraya çizdiğim az bilinen sinirli şebek tanrıdır. Hemen hemen her Mısırlı’nın şebekleri ölmüş ataları olarak düşündükleri bir dönem olmuş, bu yüzden Babi ölümden sonraki yaşamla ilişkilendirilmiştir.

MIN
Hiç “şehvet düşkünü” kelimesini duydunuz mu? Ben de duymamıştım. Bu sözcük, ereksiyon olmuş heykel ve dinsel ikonları açıklamak için kullanılan bir sıfat ve Min bunun baş örneği. Erkek üremesinin tanrısı ve genellikle bir elinde hava ve öbür elinde, öhöm, şehvet aleti ile tasvir edilir. Antik Mısır insanları bazen randevu akşamları için onun Antik Mısırlı kolyelerini takarlardı. Aynı zamanda beyaz bitki özü olan bir çeşit marulla da ilişkilendirilmiştir.

ISIS
Bilge, büyülü ve sıradışı bir biçimde kurnaz olmasıyla Isis tüm tanrıların içinde en önemli olan tanrıça. Kadınlığın Mısır idealini temsil ediyor. Osiris’in karısı ve Horus’un annesi, bu da onu tüm firavunların sembolik annesi yapıyor. Adı “taht” demek ve sıklıkla başının üzerinde bir tahtla temsil ediliyor.

OSIRIS
Osiris krallığını Shu’dan alan Geb’ten almıştır. Ve o da ilk tanrıdan almıştır. (Okuduğunuz geleneğe göre birkaç tanrı olabilir.) Ama çok yaşamamıştır, çünkü kardeşi Set onu öldürmüş ve parçalarına ayrılmıştır ve parçalarını da Mısır’a dağıtmıştır. Ve Osiris’in çocuğu olmadığı için, bu da Set’i firavun yapmıştır. Bu sırada Isis de çok üzülerek Osiris’in parçalarını toplayıp onu hamile bırakacak kadar diriltmek için büyüsünü kullanmıştır. Ama bu büyü o kadar uzun sürmüştür ki bu sefer de kalan zamanını yeraltı dünyasında ölümden sonraki yaşamın baş tanrısı olarak geçirmek için ölmüştür. Söylemeliyim ki bu, zombi seksi ile ilişkilendirilmiş okuduğum ilk hikaye.

Nephthy
Nephthy Seth’in herkesin ona sırt çevirdiği anda ona sırtını çeviren karısıdır. Onun resimleri acı verici derecede sıkıcıdır. Genellikle ismi başının üzerinde olan sıradan bir kadın olarak çizilir.

SET
Pekala, siz sormadan söyleyeyim, Set’in kafası gerçek bir hayvanınkine benzemiyor çünkü o zaten sadece Mısır mitolojisinde ortaya çıkmış, siyah derili, sivri kulaklı, kıvrımlı hortumlu köpeğimsi bir yaratık olan Set denen hayvanın kafasıddır. Set o kadar pisti ki sıradan bir hayvan bile değildi. Güçlü, savaşçı, çabuk öfkelenen, kaba biriydi ve suçun, hastalığın, fırtınanın, kuraklığın, salgının ve yabancı toprakların tanrısıydı. Mısırlılar inatçılığın, içe kapanıklığın ya da bencilliğin düşkünü değillerdi, ancak bu özelliklerin de hepsi Set’de mevcuttu. Ama tüm bunlar için, firavun olarak geçirdiği zamanda (bu pozisyonu kardeşini öldürerek almış olsa bile) bölgesini korumada oldukça iyi iş çıkarmıştır. Set’i doğru amaç için kullanılırsa faydalı olabilecek tüm kötülüğün tanrısı olarak düşünün (kabalık, tehdit etme, tehlike vb.)

HORUS
Horus tanrıların egemen firavunudur. Her insan firavun onun vücut bulmuş halidir. Hikaye annesinin ona zombi Osiris’ten hamile kalmasıyla devam eder ve amcası Set zorla aldığı tahtta otururken doğup gizlice büyütülmüştür. Yeterince büyüdüğünde Set’e karşı gelmiş ve krallığını istemiştir. Set Horus’un genç ve tecrübesiz olduğunu düşünmüş ve onu Set’den daha iyi olduğunu belirtecek bir dizi yarışmalardan geçirerek lider olabileceğini ispatlamasını istemiştir. Ve tüm insanlar Horus’un vücut bulmuş halleri olduğu için, ikisini de zaten hak eden krallardır ve her şeyde herkesten iyilerdir.

ANUBIS
Anubis mumyalamada ve balmlamanın oldukça yakışıklı tanrısıdır ve Osiris tarafından bu role getirilmeden çok önce de ona tapılmıştır. Ama işte bulduğum ilginç bir şey: Mısır milattan önce 250-300 yıllarında Yunan firavunlar tarafından yönetilirken, Anubis Hermanubis olmak için Hermes ile birleşmiştir.

APIS
Güç ve kuvvetin tanrısıdır ve Ptah’ın oğlu ve/ya da elçisidir. Memphis’de, Apis’i temsil etmek için gerçek siyah bir boğa kullanmışlardır, ve bu boğa “alnında beyaz üçgen var mı” “arkasındaki lekeleri kanada benziyor mu” ve “dilinin altında böcek büyüklüğünde topak var mı” gibi sorularla seçilmiştir. Bir boğa bu sorulara cevap verirse, 25 yaşına kadar, hayatını lüks içinde, ineklerle dolu özel bir otlakta geçirir ve öldüğünde devasa bir cenaze düzenlenir ve yerine gelecek biri aranmaya başlanır. Bir yerde firavunun ölümden sonra gökyüzüne yükselmek için Apis’in penisinin gücünü kullandığını okumuştum.

KHEPRI
Khepri doğan güneşin tanrısıymış ve gübre topu büyüklüğünde böcek sürüleri ile gökyüzünde gezermiş. Genellikle kafası böcek olarak tasvir edilir.

HAPY
Hapy çoğunlukla çok fazla bitki ve yiyecek taşıyan sarkık memeli şişman mavi bir adam olarak tasvir edilir. Nil’deki yıllık sellere sebep olan tanrıdır. Bu sandığınızdan da büyük bir olay çünkü bölgenin tarımı için bunun büyük bir önemi vardı.

THOTH
Ayın tanrısıdır, ve tüm takvimler aya dayanarak yazıldığı için aynı zamanda yazının, matematiğin, kayıt tutmanın, yazmanın ve bilginlerin tanrısıdır. Yazıyı ve aracılı anlaşmazlıkları icat etmiştir. Aynı zamnda Set’in kazara Horus’un spermi bulunan marulu yemesi, hamile kalması ve sonra da Thoth’un onun alnından doğduğuna dair bir hikaye de bulunmaktadır.

Düzeltme: Şu ufak bilgiyi de versem iyi olacak. Hikaye Horus ve Set’in kim firavun olsun yarışı sırasında gerçekleşmiştir. Bir gece birliktelerken sarılarak uyumuşlardır ve Set Horus’a baskın gelir gibi olur. Ama Horus elindeki spermi alır ve onu büyülü annesi olan Isis’in yardımı ile fırlatır. İntikam için Horus bahçeye gider ve Set’in en sevdiği marulu döller, Set olanlardan bihaberdir. Çok geçmeden Set Horus üzerinde erkeksi şeyler yaptığı konusunda övünür, Horus da bunu reddeder. Bu yüzden tanrılardan biri ikisinin de spermini çağırır. Set’inki bataklıktan, Horus’unki ise Set’in içinden cevap verir. Ve sonra Set’in başında parlayan bir plak belirir ve o plak da Thothdur. (ya da öyle bir şey). Başka ve daha sık anlatılan bir hikayede de çoktan varolan Thoth Set’in kafasındaki plağı alır. Ama ben diğer versiyonu seçtim çünkü çok daha komik.

SESHAT
Dürüst olmak gerekirse, Seshat ile ilgili en çok sevdiğim şey leopar derili elbisesi. Adı gerçekten de “çekici dişi” anlamına geliyor ve yazmakla ilgili olan hemen hemen her şeyin tanrısı.

NEITH
Neith Nun’un bir çeşit dişi kopyasıydı. Bazen her şeyi onun başlattığı söylenilir, ancak güneş tanrıları kadar değil. Aynı zamanda doğumun kendisini ve dokumayı icat etmiştir. Ki bu da mumyalamayı mümkün kılmıştır. Aynı zamanda oklar ve yaylar ile de ilişkilendirilmiştir. Horus ve Seth arasındaki yarışlar boyunca, Seth istediğini yapmazsa gökyüzünü düşüreceği konusunda onu uyarmış.

KHNUM
Çömlekçi çarkında insanoğlunu yaratan (okuduğunuz versiyona göre değişir) ustalığın, suyun ve toprağın koç başlı tanrısıdır.

SATET
Satet Nil nehrinin taşmasında rol üstlenen birkaç tanrıdan biriydi, ki bu da Mısır tarımı için oldukça önemliydi.

WADJET
Muhtemelen bundan daha önce bahsetmem gerekirdi, ancak tarihinin çoğunda antik Mısır aslında iki krallıktan oluşuyordu: Yukarı Mısır ve Aşağı Mısır. Ki bunlar kafa karıştırıcı bir biçimde kuzeyde ve güneydeydiler çünkü adları aslında yükseklikleri ile alakalıydı.Aşağı Mısır Akdeniz’e yakın olan aşağıda bulunan alanlardı, Yukarı Mısır ise Akdeniz’e uzak olan yukarı kesimlerdi. Wadjet Aşağı Mısır’ın tanrıçası ve koruyucusuydu.

NEKHBET
Nekhbet Wadjet’in Yukarı Mısır’daki eşitidir.

SERKET
Serket hayranlarını zehirden koruyan iyileştirici tanrıdır. Genellikle bacaksız,pençesiz, başında iğnesiz bir akreple tasvir edilen bir kadındır. Çünkü akrep zehirini etkisiz hale getirir. Ama ben onun yerine onu bacaklı, pençeli ve başında iğneli bir akreple çizdim çünkü alternatifini denediğimde karidese benziyordu.

ANUKET
Anuket de tıpkı Satet gibi Nil’in bir tanrıçasıdır. Oldukça modern baş süsü takar.

İşte hepsi bu kadar! Ya da en azından, çizdiğim tanrılar için hepsi böyle. Daha çizmediğim çok var ama onlar önemsizlerdi ya da sadece tek bir şehirde onlara tapılıyordu. Ya da tanrıların ikinci ismiydiler.

Image : https://media.discordapp.net/attachments/566989387527618570/608419692859621376/b4753aafffc31f722a5fd260c9137b65.jpg?width=335&height=474
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.


Image : https://i.hizliresim.com/AOyVRQ.png
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.


  • Tony Anderson - Ember
  • "Cold" - Jorge Méndez
  • Abel Korzeniowski - Table for Two
  • Schubert - Serenade
  • Beethoven Moonlight Sonata
  • Beethoven Silence
  • Balmorhea - The Winter
  • Lilium - sleeping inside
  • Sleep Dealer - The Way Home
  • Balmorhea - Remembrance
  • Evgeny Grinko - Valse
  • Evgeny Grinko - Jane Maryam
  • Evgeny Grinko - Field
  • Fazıl Say - insan insan
  • Fazıl Say - Black Earth

Image : https://i.hizliresim.com/dL7ryQ.png
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.







Image : https://i.hizliresim.com/qAJ053.png
Cette image a été masquée par défaut afin de préserver votre vie privée.



  • Cem Karaca - Tamirci çırağı
  • Cem Karaca - Bu son olsun
  • Erkin Koray - Çöpçüler
  • Erkin Koray - Öyle Bir Gecer Zaman Ki
  • Barış Manço - Ahmet Bey'in Ceketi
  • Barış Manço - Müsadenizle Çocuklar
  • Barış Manço - Kazma
  • Cem Karaca - Sende başını alıp gitme
  • Cem Karaca - Deniz üstü köpürür
  • Cem Karaca - Çok yorgunum
  • Barış Akarsu - Islak Islak




  • Profils
  • /
  • Jerales
Profil
© Atelier801 2018

Equipe Conditions Générales d'Utilisation Politique de Confidentialité Contact

Version 1.27