*Miesha'nın saçlarını seviyor*
*İnanılmaz mutlu*

*hehe*
*iyi karma oh yis*

*Hagan'a doğru döndü*
Val:Naber?^^

*Hagan ciddi kalamadı KJDJKDS*
Hagan: İyidir, senden?

Val:İyii
*gülüyor T_T*

Hagan: İlk kimi delirtiyoruz karargahta?
*JKDJKDF*

Valerie:Alexa'nın eksik tahtalarını bulmamız gerekiyor *hehe*

*Miesha o ara kalktı*
Miesha: Ben kütüphaneye gidiyorum. Bay bay !

Hagan: Dikkat et :((
-
*Miesha gitti*

Hagan: Ben yirmi senedir bulamadım. Nerede hiçbir fikrim de yok...

*güldü HHHJBKBKn*
Valerie:Durumu gayet ciddi ama :/

*kaşlarını çattı*
Hagan: Ne kadar???
*öz olmasa da seviyor sıpayı*
*çocuğu gibi oldu onun hep*

Valerie:İntiharı düşünecek kadar.

*ofladı*
Hagan: Ona kırk defa babamı anlattım. Umudunu kesmesi gerektiğini anlattım. Dinlemedi. O... *doğru kelimeyi aradı* takıntılarını dinliyor sadece.
*Valerie yokken az denemedi mi konuşmak için*
*deli gibi denedi vazgeçirmeye*
*ı ıh*

Valerie:Sevildiğini anlayamıyor ki :/

*derin nefes*
Hagan: Onun derdi sevilmek değil. O adamı öldürmek.
*hala suçlu hissediyor onu alamadı diye*
Hagan: Ne yaşadı, ne söylendi ona bilmiyorum. Zaten anlatmıyor da. Ama o adamı öldüremez. Öldürmemeli de. Kendi başı belaya girecek.

Valerie:Nathen ile bir aydır terapi görüyor. Başta değişir gibi olmuştu...

*şaşırdı bir*
Hagan: Sonra?

Valerie:Eski haline döndü. Dünden itibaren çok daha kötü oldu.

Hagan: Anlamıyorum... Ne yapmak gerek? Ne söylenmeli?

Valerie:Sevgi gösterdikçe daha çok uzaklaşıyor benden

Hagan: İlk başta nasıl ikna ettiniz onu? Terapi için? Kendi rızasıyla gelmemiştir?