Hagan: Yine de devam etmek zorundaydık. Miesha için. Uçamasan da bir şekilde birilerini korumaya devam etmek gerekiyor, değil mi?
*valerie'nin gözlerini sildi*
Hagan: O dört yıl boyunca seninle yer değiştirmek için her şeyi yapardım herhalde.


Maxen: Oldukça ^^
*oturdu o da*
*çok da güzel kokuyor*
*baharatı nasıl kullanacağını iyi biliyor sıpa*

Valerie:Yapmazdın...Senin yanında en azından birileri vardı.
*nefes alamıyor gibi oldu*
Valerie:Tek başına idam tarihini beklemiyordun.

*tattı*
Winter:Ben sadece iyi ayıklayabiliyorum galiba *lol*

*irkildi onu söyleyince*
*saçlarını sevdi *
Hagan: Doğru olanı mı yaptım? Yalnızca Miesha'yı korumaya çalışmakla doğruyu mu yaptım?
*derin nefes*
Hagan: Çoğu kez bunu kendime sordum. Zaten sürgün edilen bir kaçaktım. Cehennemin ucunu bucağını dolaşsaydım, senin gerçekten ölmediğini anlamak için daha fazla çaba sarf etseydim ne olurdu?
*sesi gittikçe zayıfladı*
Hagan: Gelen bilgileri cennette teyit etmekle yetinebildim sadece.
*elini çekti*
Hagan: Gerçekten Miesha'yı herkesten saklamakla doğru olanı mı yaptım?


*güldü*
Maxen: Viking tarzı balık pişirme yöntemi bu ^^

Valerie Evet. Miesha'yı bulamadıkları için cezam sürekli ertelendi.Ben de sürekli kaçtım. Bulsalardı bana kimse yardım edemezdi. Hala bilmiyorlar. Doğru olanı yaptın.
*hıçkırarak konuşuyor*
*toparlayamıyor kendini*

Winter:Fırın mı? *jdfshjf*

*buruk bir şekilde gülümsedi sadece*
*ağlamak için hiç fırsatı olmadı*
*hep birilerini düşünmesi gerekiyordu*
*Valerie'yi yanına çekti*
Hagan: Öyleyse neden hala üzerimdeki bu ağırlık kalkmadı? Neden hala başaramamış gibi hissediyorum?
*kutu kutu antidepresan yutmuş gibi konuşuyor*
*sakin sakin*


Maxen: Sırdı ama bu :///
*biraz yedi*
Maxen: Nasıl olmuş, civciv? Yılbaşı için epey mütevazi bir şey oldu gerçi *kjdfgkjdfg*

*Valerie hobi olarak ağlıyordu lol*
Valerie:Kendini kurtarabilmiş sayılmazsın çünkü.
*Yanağını sevdi*
Valerie:Hissedememek seni çok rahatsız ediyor mu?

*gülümsedi*
Winter:Baya güzel olmuş^^ Mutfağı havaya uçurduğuna değmiş *fdjhfs*

*başını iki yana salladı*
Hagan: Hissedememekten çok bilmeden karşımdakine sert bir hareket yapmak rahatsız ediyor. Miesha'ya birkaç kez biraz fazla sıkı sarılmışım *lsdfklsdf*


Maxen: Bir şeyleri düzgün planlıyorum. Ama sonra bir şey oluyor, hiçbir halt plana göre gitmemeye başlıyor.
*jksdksdkf*
Maxen: Sonra da "Boşver, nasıl olsa toplayacağım yine" diyorum. Ve her yer savaş alanına dönüyor.

*güldü T_T*
Valerie:Benden alışıktır *jdfhjfdskhfs*
Valerie:Sırtın biraz iyileşsin hallederiz onu da^^

Winter:Fark etmiştim onu *jsdfkhfdj*

Hagan: Şu özü kurban etme meselesini iyi düşündün mü? Hissetmemek sorun değil. Cidden değil. Seni savunmasız bırakacaksa değil.


*:(((*
Maxen: Bu konuda taktiğin var mı? *kjsdjksdf* Hayatımı kurtarabilirsin :(

Valerie:Özümden 500 yıldır nefret ediyorum^^ Kurtulmak için güzel bir bahane. Sadece rahat iyileş diye bekliyorum.

Winter:Aynı anda tek bir şey yapman gerekiyor. Senin için birazcık imkansız.

*:///*
*Yanına çekti Valerie'yi*
Hagan: Nefes alamazsan söyle o zaman*kjsdkjsdf*
*sarıldı*


*düşündü biraz*
Maxen: Biraz...
*durdu*
*sandalyede arkasına yaslandı*
Maxen: Nasılsın?
*ciddili soru*

*gülüyor :((*
Valerie:Sırtına bir şey yapacaksın ama

*neden ciddileştin :((*
*omuz silkti*
Winter:Çok düşünmemeye çalışıyorum. Sen?

Hagan: Bir şey olmaz ^^
*saçlarını okşuyor Valerie'nin*
Hagan: Bundan sonra ikiniz de yanımdan beş dakika uzaklaşamazsınız ^^
*nefes alamazsan ciddi söyle kdgjdfkg*


Maxen: Etraftaki nefillerle bir tür bilgi ağı kurmaya çalışıyorum. Erken uyarı sistemi gibi. Kimin nerede ne halt yediğini öğrenebilirsek başına bela olamazlar.

Valerie:Kabul^^
*sıkı sarılıyor ama hala ölmedi Valerie jhfkjfd*

Winter:İyi olur :/

Hagan: Miesha çok bir şey anlatmıyor. Sen buraya geldikten sonra neler oldu?
*meali: kendini burada gerçekten güvende hissediyor musun? o kadar şeytanın içinde?*

Maxen: Aptalca hareketleri yok, değil mi?
*neden bu kadar endişeli gibi*

Valerie:Çok bir şey olmadı da ondan. Nathen'in amcası bir kere onu öldürmeye kalktı o kadar *dfjhsd*

Winter:Şuan kimse pek cesaret edemiyor. Galiba hala kokulan bir komutanım *jhfdsjs*
*ama cidden bunu konuşmak istemiyor*
Winter:Şu paketi açacak mısın :((

Hagan: Bir kereyse iyiymiş???
*ya jksdjksdfj*
Hagan: Demek istediğim burada gerçekten kendini iyi hissediyor musun? Güvende? Rahat?
*gidelim derse hemen bir yerler aramaya başlayacak*
*güvenli sessiz*


*peeki*
*pakete uzandı*
Maxen: Açalım bakalım ^^
*açtı*
*?_?*

Valerie:Evet? Nathen'e güvenmiyorsun sanki? Biraz? *sdfjhdfs*

*büyük bir kutu olmasına karar verdim şuan*
*devasa bir şişe duruyor kutunun bir köşesinde*
*bir sürü küçük şeyle dolu kutu*
*hepsi de şeytanca ayrı ayrı paketlenmiş*
*heuehueh ifadesiyle izliyor açmasını*

*ehhh*
Hagan: Ona değil de etrafa... Şeytanların birbirlerine olan bağlılıklarını pek iyi bildiğim söylenemez. Direniş haricinde bir melek olsaydım durumum hemen baş meleklere iletilirdi.


*wow*
*şişeyi aldı*
Maxen: Çılgınca bir damıtma sistemi yapasım geldi şişeyi görünce :((((
*paketlere baktı*
Maxen: Deli...

Valerie:Düşmüş şeytanların baş şeytanlarla hiçbir bağlantısı yok. Nathen istediğini yapabiliyor *fjdshkfj*

*güldü*
*o şişe ne şişesi baksana bi jdfhjkfds*