×

Langue

Fermer
Atelier 801
  • Forums
  • Dev Tracker
  • Connexion
    • English Français
      Português do Brasil Español
      Türkçe Polski
      Magyar Română
      العربية Skandinavisk
      Nederlands Deutsch
      Bahasa Indonesia Русский
      中文 Filipino
      Lietuvių kalba 日本語
      Suomi עברית
      Italiano Česky
      Hrvatski Slovensky
      Български Latviešu
      Estonian
  • Langue
  • Forums
  • /
  • Atelier 801
  • /
  • Hors-sujet
  • /
  • [Edebiyat] Şiir Paylaşma Başlığı
« ‹ 6 / 13 › »
[Edebiyat] Şiir Paylaşma Başlığı
Metimo
« Censeur »
1454942040000
    • Metimo#0000
    • Profil
    • Derniers messages
    • Tribu
#101
  0

Tavuklar çiçek açmış
Ellerinde poğaça...
Madem yüzme bilmiyon
Niye çıktın ağaca?

Vincent van Gogh
Songult
« Citoyen »
1458324960000
    • Songult#0000
    • Profil
    • Derniers messages
    • Tribu
#102
  1

Kalbin benim olsun diyorum, çünkü mukadder...
Cismin, sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök, ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...

Râm ol bana, rûhun yeni bir âleme girsin...
Yazmış kaderin: "Aşkıma ömrünce esirsin!"
Aklınla, şuurunla, hayâlinle bilirsin.
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...

Anlatması imkânsız olan öyle bir ân ki,
Hülyâdaki ses, varlığının gayesi sanki...
Bak emrediyor: Daldığın alemden uyan ki,
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...

Sevdâ gibi bir gizli emel, rûhuna sinmiş;
Bir hâz ki hayâlden bile üstün ve derinmiş.
Gökten gelerek gönlüne rüzgâr gibi inmiş,
Bir sır ki bu, ölsen bile açamazsın...

Göğsünde vurup parçalanan kalbi nihâyet
Bir saçları kan, gözleri keskin dişi çeldi.
Artık bitecek ruhunu sarsan bu şeamet
Zira saçı kan, sevgilinin ismi ECEL'di

İçtin de ECEL zehrini sen kendi elinle
Hâlâ bu gönül, hangi uzak gölgeyi bekler
Bak haykırıyor «boştur ümitler» diye, dinle,
Zulmette keder besteleyen gâmlı köpekler

Bir dinle adem ülkesinin rûhunu: yer yer
Dâvet ediyor bak seni binlerce kucaklar...
Bir sır gibi sevda gibi sessizce gezinenler
Birgün; seni, otlarda uzanmış bulacaklar...



Hüseyin Nihal Atsız

Dumspirospero
« Citoyen »
1458693360000
    • Dumspirospero#5167
    • Profil
    • Derniers messages
    • Tribu
#103
  0
Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye
Lâleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil

Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
Yatakta yatmayı bildiğin kadar
Sayın Tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler
Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
Bütün kara parçaları için
Afrika dahil

Senin bir havan var beni asıl saran o
Onunla daha bir değere biniyor soluk almak
Sabahları acıktığı için haklı
Gününü kurtardı diye güzel
Birçok çiçek adları gibi güzel
En tanınmış kırmızılarla açan
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil

Birlikte mısralar düşürüyoruz ama iyi ama kötü
Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse değerlendiremez
Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil

Burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası
Kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırken ki
Padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok
Aklıma kadeh tutuşların geliyor
Çiçek Pasajında akşamüstleri
Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor
Bütün kara parçalarında
Afrika hariç değil
.

Cemal Süreyya/Üvercinka

Dernière modification le 1458693420000
Dalissime
« Citoyen »
1458723660000
    • Dalissime#0000
    • Profil
    • Derniers messages
#104
  0
ÜSTÜ KALSIN
Ölüyorum tanrım
Bu da oldu işte.
Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum tanrım.
Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
Fena değildir...
Üstü kalsın...

Cemal Süreya
Sokrates
« Citoyen »
1458854580000
    • Sokrates#2318
    • Profil
    • Derniers messages
    • Tribu
#105
  0
Ram ol bana,ruhun yeni bir aleme girsin
Yazmış kaderin:Aşkıma ömrünce esirsin
Aklınla,şuurunla,hayalinle bilirsin
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın.

H. Nihal ATSIZ
Amecene
« Citoyen »
1458927420000
    • Amecene#0000
    • Profil
    • Derniers messages
#106
  0
Haydarpaşa garında
1941 baharında
saat on beş.
Merdivenlerin üstünde güneş
yorgunluk
ve telaş.
Bir adam
merdivenlerde duruyor
bir şeyler düşünerek.
Zayıf.
Korkak.
Burnu sivri ve uzun yanaklarının üstü çopur.
Merdivenlerdeki adam
-Galip Usta-
tuhaf şeyler düşünmekle meşhurdur:
«Kaat helva yesem her gün» diye düşündü
5 yaşında.
«Mektebe gitsem» diye düşündü
10 yaşında.
«Babamın bıçakçı dükkanından
Akşam ezanından önce çıksam» diye düşündü
11 yaşında.
«Sarı iskarpinlerim olsa
kızlar bana baksa»
diye düşündü
15 yaşında.
«Babam neden kapattı dükkanını?
Ve fabrika benzemiyor babamın dükkanına»
diye düşündü
16 yaşında.
«Gündeliğim artar mı?» diye düşündü
20 yaşında.
«Babam ellisinde öldü,
ben de böyle tez mi öleceğim?»
diye düşündü
21 yaşındayken.
«İşsiz kalırsam«diye düşündü
22 yaşında. «İşsiz kalırsam» diye düşündü
23 yaşında. «işsiz kalırsam» diye düşündü
24 yaşında.
Ve zaman zaman işsiz kalarak
«İşsiz kalırsam» diye düşündü
50 yaşına kadar.
51 yaşında «İhtiyarladım.» dedi
«babamdan bir yıl fazla yaşadım.»
Şimdi 52 yaşındadır.
İşsizdir.
Şimdi merdivenlerde durup
kaptırmış kafasını
düşüncelerin en tuhafına:
«Kaç yaşında öleceğim?
Ölürken üzerimde yorgan olacak mı? »
diye düşünüyor
Burnu sivri ve uzun.
Yanaklarının üstü çopur.

Denizde balık kokusuyla
döşemelerde tahtakurularıyla gelir
Haydarpaşa garında bahar.
Sepetler ve heybeler
merdivenlerden inip
merdivenleri çıkıp
merdivenleri tutuyorlar.
NAZIM HİKMET (Devamı var, fakat uzun olduğu için böyle yazmıştık. :D)
Sokrates
« Citoyen »
1459014720000
    • Sokrates#2318
    • Profil
    • Derniers messages
    • Tribu
#107
  0
amecene a dit :
Haydarpaşa garında
1941 baharında
saat on beş.
Merdivenlerin üstünde güneş
yorgunluk
ve telaş.
Bir adam
merdivenlerde duruyor
bir şeyler düşünerek.
Zayıf.
Korkak.
Burnu sivri ve uzun yanaklarının üstü çopur.
Merdivenlerdeki adam
-Galip Usta-
tuhaf şeyler düşünmekle meşhurdur:
«Kaat helva yesem her gün» diye düşündü
5 yaşında.
«Mektebe gitsem» diye düşündü
10 yaşında.
«Babamın bıçakçı dükkanından
Akşam ezanından önce çıksam» diye düşündü
11 yaşında.
«Sarı iskarpinlerim olsa
kızlar bana baksa»
diye düşündü
15 yaşında.
«Babam neden kapattı dükkanını?
Ve fabrika benzemiyor babamın dükkanına»
diye düşündü
16 yaşında.
«Gündeliğim artar mı?» diye düşündü
20 yaşında.
«Babam ellisinde öldü,
ben de böyle tez mi öleceğim?»
diye düşündü
21 yaşındayken.
«İşsiz kalırsam«diye düşündü
22 yaşında. «İşsiz kalırsam» diye düşündü
23 yaşında. «işsiz kalırsam» diye düşündü
24 yaşında.
Ve zaman zaman işsiz kalarak
«İşsiz kalırsam» diye düşündü
50 yaşına kadar.
51 yaşında «İhtiyarladım.» dedi
«babamdan bir yıl fazla yaşadım.»
Şimdi 52 yaşındadır.
İşsizdir.
Şimdi merdivenlerde durup
kaptırmış kafasını
düşüncelerin en tuhafına:
«Kaç yaşında öleceğim?
Ölürken üzerimde yorgan olacak mı? »
diye düşünüyor
Burnu sivri ve uzun.
Yanaklarının üstü çopur.

Denizde balık kokusuyla
döşemelerde tahtakurularıyla gelir
Haydarpaşa garında bahar.
Sepetler ve heybeler
merdivenlerden inip
merdivenleri çıkıp
merdivenleri tutuyorlar.
NAZIM HİKMET (Devamı var, fakat uzun olduğu için böyle yazmıştık. :D)



Okuduğum yüzlerce kitap arasında en saçma kitaptır bu.100 sayfa falan okudum yaktım sonra kitabı.Ki yazan şahsiyetten fazla birşey beklemiyordum zaten.


Bu toprak için,
Bu bayrak için,
Ölelim.
Ne düşünelim, ne de bilelim!
Dumspirospero
« Citoyen »
1461005760000
    • Dumspirospero#5167
    • Profil
    • Derniers messages
    • Tribu
#108
  0
özenle soyduğum şu elma söyle şimdi kimindir
özenle ne yapıyorsam bilirsin artık senindir

suya giden bir adam meselâ omuzunu eğri tutsa
güneş su ve adamın omzundaki eğrilik senindir

ayağa kalkarsın, adına uygunsun ve haklısın
kararan dünya bildiğin gibi sık sık senindir

kararan dünya, yeni bir güle bir ateş parçasıdır
bir ateş parçasından artakalan soylu karanlık senindir

bir deneyli geçmişi aldın geldin yeniyi güzel boyadın
ben bilirim sen de bil ilk aydınlık senindir

benim sevdiğim su senin suyunun öz kardeşidir
senin soyunun bıraktığı güçler artık senindir

çünkü bir silah gibi tutarsın tuttuğun her şeyi
her yeri bir uyarma diye tutan ıslık senindir

senindir ey sonsuzveren ne varsa hayat gibi
tutma soluğunu, genişle, öz ve kabuk senindir

ey en güzel görüntüsü çiçeklere dökülen bir çavlanın
aşkım, sonsuzum, bu dünyada ne var ne yok senindir

Turgut Uyar/Cokluk Senindir
Dalissime
« Citoyen »
1461178440000
    • Dalissime#0000
    • Profil
    • Derniers messages
#109
  0
Var mı dünyada günah işlemeyen,söyle;
Yaşanır mı hiç günah işlemeden,söyle;
Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden,söyle
Ömer Hayyam
Visne
« Consul »
1462558800000
    • Visne#0095
    • Profil
    • Derniers messages
    • Tribu
#110
  0

Herkes seni sen zanneder.
Senin sen olmadığını bile bilmeden,
Sen bile...
Seni ben geçerken
Derim ki,
Saati sorduklarında;
Onu ''O'' geçiyordur
Kimse anlam veremez.
Tamir ettirmedin gitti derler şu saati.
Ettirmek istiyor musun demezler.

Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.
Zamanı durdururum yüreğimde,
Sensiz geçtiği için,
Akrep yelkovana küskündür.
Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür.
Bil ki akrep yelkovanı geçerse,
Atan bu yüreğim durur.
Bırak bozuk kalsın, hiç değilse
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.


Turgut Uyar


Dernière modification le 1462558860000
Dumspirospero
« Citoyen »
1466224380000
    • Dumspirospero#5167
    • Profil
    • Derniers messages
    • Tribu
#111
  1

Uzaktan seviyorum seni!
Kokunu alamadan,
Boynuna sarılamadan.
Yüzüne dokunamadan.
Sadece seviyorum!
Öyle uzaktan seviyorum seni!
Elini tutmadan.
Yüreğine dokunmadan.
Gözlerinde dalıp dalıp gitmeden.
Şu üç günlük sevdalara inat,
Serserice değil adam gibi seviyorum.
Öyle uzaktan seviyorum seni,
Yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden.
En çılgın kahkahalarına ortak olmadan.
En sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan.
Öyle uzaktan seviyorum seni!
Kırmadan,
Dökmeden,
Parçalamadan,
Üzmeden,
Ağlatmadan uzaktan seviyorum.
Öyle uzaktan seviyorum seni;
Sana söylemek istediğim her kelimeyi,
Dilimde parçalayarak seviyorum.
Damla damla dökülürken kelimelerim,
Masum beyaz bir kağıtta seviyorum.''


Cemal Süreyya

Jetbebek
« Citoyen »
1466263500000
    • Jetbebek#0000
    • Profil
    • Derniers messages
    • Tribu
#112
  1
Songult a dit :

Kalbin benim olsun diyorum, çünkü mukadder...
Cismin, sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök, ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...

Râm ol bana, rûhun yeni bir âleme girsin...
Yazmış kaderin: "Aşkıma ömrünce esirsin!"
Aklınla, şuurunla, hayâlinle bilirsin.
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...

Anlatması imkânsız olan öyle bir ân ki,
Hülyâdaki ses, varlığının gayesi sanki...
Bak emrediyor: Daldığın alemden uyan ki,
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...

Sevdâ gibi bir gizli emel, rûhuna sinmiş;
Bir hâz ki hayâlden bile üstün ve derinmiş.
Gökten gelerek gönlüne rüzgâr gibi inmiş,
Bir sır ki bu, ölsen bile açamazsın...

Göğsünde vurup parçalanan kalbi nihâyet
Bir saçları kan, gözleri keskin dişi çeldi.
Artık bitecek ruhunu sarsan bu şeamet
Zira saçı kan, sevgilinin ismi ECEL'di

İçtin de ECEL zehrini sen kendi elinle
Hâlâ bu gönül, hangi uzak gölgeyi bekler
Bak haykırıyor «boştur ümitler» diye, dinle,
Zulmette keder besteleyen gâmlı köpekler

Bir dinle adem ülkesinin rûhunu: yer yer
Dâvet ediyor bak seni binlerce kucaklar...
Bir sır gibi sevda gibi sessizce gezinenler
Birgün; seni, otlarda uzanmış bulacaklar...



Hüseyin Nihal Atsız


Bu şiiri burada birinin paylaştığını görmek beni şaşırttı ve mutlu etti ^-^
Dumspirospero
« Citoyen »
1466312400000
    • Dumspirospero#5167
    • Profil
    • Derniers messages
    • Tribu
#113
  0

Bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu. Hep böyle mi bu?
Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer.

Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına aynalarla kaplattım, ölü benim kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden!

Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben. Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir?

Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına? Niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına? Niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?

"Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna" bir çocuk demiş...



Nilgün Marmara-Kuş Koysunlar Yoluna


Dernière modification le 1466313480000
Melkor
« Citoyen »
1466330220000
    • Melkor#1378
    • Profil
    • Derniers messages
#114
  0
Kız Çocuğu

"Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.

Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.

Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.

Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.

Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler"

Nâzım Hikmet Ran

Dernière modification le 1472289600000
Dumspirospero
« Citoyen »
1466492280000
    • Dumspirospero#5167
    • Profil
    • Derniers messages
    • Tribu
#115
  0

İki Kalp / Cemal Süreya

İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.

Merdivenlerin oraya koşuyorum,
Beklemek gövde gösterisi zamanın;
Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
Bir şeyin provası yapılıyor sanki.

Kuşlar toplanmış göçüyorlar
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.


Eşdeğeriyle Yan / Cemal Süreya

Eşdeğeriyle yanyana yürürken
Cehennem sokağında birey olmak,
Ve en inceldikten sonra
İlkel sözcüklerle konuşmak seninle.

Saat beş nalburları pencerelerden
Madeni paralar gösteriyorlar,
Yalnızlığı soruyorlar, yalnızlık,
Bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.

Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.


Çekirge Bulutu / Cemal Süreya

Çekirge bulutu içinde
Koynuma soktuğun ekin;
Çalgılar iki durur sürgün ilinde,
Bir gözü mavidir bir gözü blue.

Gölgede boy atmış top fesleğen,
Bir ilkokul bahçesinde görmüştüm seni,
Marienbad ilkokulu, Nişantaş'ta;
Bir çocuk yeşil örtüyü çekiverdi.

Hızla geçen otobüslerin ardında benzeşmek...
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.


Sülünün Yüzü / Cemal Süreya

Sülünün yüzü bir atmosfer olayıdır.
Rasgele yazarı avcıdan öğrendim:
Yaban ördekleri donmasın diye,
Suya nöbetleşe kanat vururlar.

Ve işte şamandırasıyla Beşiktaş'ınız,
Çapraşık bir yüzyılı geriye atar;
Tanrım siz şu uzun Anadolu'yu
Çocukluk günlerinizde mi yarattınız?

Senaryocu bayanla bir bankta oturuyoruz
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.


İlkokulu Bitirdiği / Cemal Süreya

İlkokulu bitirdiği gün Cumhuriyet şairi,
Saçında kurdelesi Lozan gibi;
Sonra her yıl öldürüldü, öldürüldükçe de
Hemeninden göğe huthutler çizildi.

Gelecek zaman oldu şimdiki zaman;
Irmak aşağı inen güz parçası,
Çok süslü bir halkın arasından,
Benimsin!

İyi anlarında sesin kalınlaşıyor
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.


Afyon Garındaki / Cemal Süreya

Afyon garındaki küçük kızı anımsa, hani,
Trene binerken pabuçlarını çıkarmıştı;
Varto depremini düşün, yardım olarak Batı'dan
Gönderilmiş bir kutu süttozunu ve sütyeni.

Adam süttozuyla evinin duvarlarını badana etmişti,
Karısıysa saklamıştı ne olduğunu bilmediği sütyeni,
Kulaklık olarak kullanmayı düşünüyordu onu kışın;
Tanrım gerçekten çocukluk günlerinizde mi?..

Eşiklere oturmuş bir dolu insan
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.


Daha Ben / Cemal Süreya

Daha ben ilk kazmayı vurmadan
Elime gelen Karabitki'li testi,
Nefertiti'nin mutfağı sayılan yerde
Koyu sır yeni hicret yollarını kesti.

Terimler eşekarıları sözcüklerin,
Acımasızdırlar, adsız ve sueldirler,
Önlerine katarak insan ve hayvan listelerini
Sabah akşam kapınızın önünden geçirirler.

Fazıl Hüsnü diyor ki, ne diyor Fazıl Hüsnü?...
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.


aralık 1985’te o salonda
kişi nasıl kestirebilirdi ileriyi?
siz, kazıbilimler, alınyazısıbilimler,
geçsin yıllar geçsin, seneler gibi.

olur mu anımsamamak onaltıncı louis’yi
14 temmuz 1789 akşamı, louis,
şöyle yazmamış mıydı defterine:
“bugün kayda değer bir şey yok.''



Cemal Sürey(y)a


Dernière modification le 1466493060000
Dumspirospero
« Citoyen »
1466666160000
    • Dumspirospero#5167
    • Profil
    • Derniers messages
    • Tribu
#116
  0

“Bütün pencerelerde bekleyen benim,
ve
ve
o çalmayan bütün telefonlarda
aylardır konuşan da.

Kabul.
Bir kez yolda karşılaşalım
onunla da avunacağım.
Adımı sesince duymaktan vazgeçtim,
sesini duysam, susacağım.

Yel esiyor ama
değirmen dönmüyor.
Kuraklık bu,
adın ekmeğe dönüşmüyor.''

Melkor
« Citoyen »
1472289780000
    • Melkor#1378
    • Profil
    • Derniers messages
#117
  0
Bence Şimdi Sen De Herkes Gibisin

"Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin

Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçıyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktım da işte iyice
Anladım ki sen de herkes gibisin

Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin"

Nâzım Hikmet Ran
Deletedaccount
« Citoyen »
1472418480000
    • Deletedaccount#6270
    • Profil
    • Derniers messages
#118
  0
duygulandık gece gece
Bjkcemre
« Citoyen »
1475063760000
    • Bjkcemre#0000
    • Profil
    • Derniers messages
#119
  0
Didem Madak-İris'in Ölümü

bugün kalbimi eski bir plak gibi
öyle çok tersine çevirdim ki

bazı şarkılar vardır
cızırtılı bir yağmur gününü anlatır
uzaklarda süren sarı yağmurluklu bir hayatı
deniz bazen kendini kaldırımlara fırlatır
o zaman bir yavru yengece bakan
insanların şarkısı olurdu o şarkının adı
keşke ismim iris olsaydı
keşke ismim herkese
sarı yağmurluğuyla koşan hayatı anlatsaydı

bazı şarkılar vardır
ellerim kocamanlaşır, tuhaflaşır
işte o ellerimle herkese
çamurlu şiirler uzatsaydım
hepsi çok kirli olsaydı tanrım

bazı şarkılar vardır
kırmızı akşamsefalarını anlatır
karanlığın kalbinde yalnız, açmanın acısını
komşu kadınların basma elbiseli konuşmalarını
geceyi onlar bahçeye taşırdı
ben ne zaman öleceğim tanrım
sabah olunca mı
keşke birkaç dakikayı ipek mendillere sarıp saklasaydım
irileşen, gitgide irileşen ağaç gibi
ismi nedensizce iris oluveren bir ağaç gibi
şu odanın ortasında dursam
saat kuleleri dökülürdü dallarımdan tanrım
artık sarı yaprakların ölü olduğuna inanmıyorum

bazı şarkılar vardır
kanatlarında yağmuru taşıyan kelebeği anlatır
kırmızı bir çakmak gibi neşeli ölmek olurdu
o şarkının adı
ardında yalnızca nemli sigaralar bırakmanın acısı
keşke ismim iris olsaydı
keşke ismimin bir anlamı olmasaydı

herkes çıkarsın kalbini
o çirkin mücevher sandığından
ve herkes onu birbirine fırlatsın tanrım
Dumspirospero
« Citoyen »
1478398320000
    • Dumspirospero#5167
    • Profil
    • Derniers messages
    • Tribu
#120
  0

Bir gün, bir yağmurla garip garip
-Çoluğu çocuğu terk edeceğim.-
Bir sevgiyle doymayacak kalbim, anladım
Alıp başımı gideceğim.
Asır yirminci asırdır, amenna
Bir yanımda sevgilerim, bir yanımda sancım
Neon lambaları büsbütün karartır gecemizi
Uzaklar daha uzaklaşır
Bir define çıkarır gibi kayalardan, Ademden beri
Sımsıcak sevgilere muhtacım.
Bir gün alıp başımı gideceğim
-Yıldızlar ışısın, yollar üşüsün, yollar...-
Belimi bir ılık şal sarsın, mavi
Hüzünlü bir serencamın ardından, şarkısız
Rüyalarım unutulmuş bir handa pes desin
Görmüş geçirmiş bir çift duygulu dudak karşısında.
Kendi kendine çekilmez oluyor ömrüm
Her insanın ayrı ayrı yaşayabilsem kaderinde
Diyarı gurbette kanlı bir aşk
Bahtsız bir çocukluk uzak köylerin birinde
En uzak beyazlar,
En yakın ikindilerde, duygulu
Ve bir sahil meyhanesinde bir akşam
İçip içip ağlasam...
Nasıl kısa kesmeli bilmiyorum?
Herkesin derdinden pay isterken.
Uzak kaderlerin suları çağlar simdi
Yıldızlar dökülür sonsuza içimizden.
Bir gün, bir parkta otururken, biliyorum
Bir el yağmurla dokunacak omuzuma
Bir çift göz, bir davet, bir kalp
Çoluğu çocuğu terk edeceğim.
Yapraklar dökülecek, çiçekler solacak
Bir sonbahar, bir sabah ve bir yağmur olacak
Toprak ve insan kokularıyla,
Uğultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için
Başımı alıp gideceğim.



Turgut UYAR

  • Forums
  • /
  • Atelier 801
  • /
  • Hors-sujet
  • /
  • [Edebiyat] Şiir Paylaşma Başlığı
« ‹ 6 / 13 › »
© Atelier801 2018

Equipe Conditions Générales d'Utilisation Politique de Confidentialité Contact

Version 1.27