demirvelets a dit :

Bu linkte anti hack ekibi aranıyormuş. Benim bildiğim çok hack var (ama yapmadım) Peki hala devam ediyor mu? Bunu bir yetkili cevap versin.
Hala geçerli mi?

Dogangun a dit :

Yetkilinin cevap vermesine gerek yok, zaten hemen hemen bütün forumcular biliyor. Alımlar Duyurular subforumunda yapılıyordu. Uzun zaman önce alımlar kapandı.

Emrevegolxd a dit :

sentinel alımı açıkmı?

Visne a dit :

Moderatörluk kapali, sentinellik açıktı en son.

Mellefromage a dit :

Size bir hikaye anlatayım:

Bir zamanlar, minik bayraklarla dolu yeşil bir yerlerde bir minnak fare yaşarmış. Bu minnak farenin, Kızıl Tanrıça tarafından verilmiş özel güçleri varmış; bu güçleri, içinde yaşadığı toplumun huzuru için kullanırmış.

Gel gelelim bir gün -Balıkların ağaçlara çıktıkları gün olarak bilinip, tüm farelerce yılda bir kez kutlanılan o büyük gün- bu minnak fare, topluluğuna bir şaka yapmaya karar vermiş, çünkü o ayrıca şaka yapmayı da çok severmiş. Tüm fareleri Ekip Meydanı'na toplayarak, tüm güçlerinden feragat edeceğini açıklamış. Fareler çok üzülmüşler, ama minnak fare sinsi sinsi gülmekteymiş. Şakaları pek seven Kızıl Tanrıça, bu şakayı duyunca yardım etmek istemiş ve minnak farenin tüm güçlerini gerçekten elinden almış. Minnak fare ve arkadaşları bir kenara çekilip üzülen fareleri izlemeye başlamışlar.

Bu sırada, minnak farenin güçleri hazır alınmışken bir başka topluluktan minnak arkadaşı minnak fare'yi uzaklara yollamış; çünkü bu onlar arasında bir tür şakaymış. Gel gör ki artık minnak fare hem güçsüz, hem uzaklarda yaşamaya mahkummuş. Fakat şaka yapmayı çok seven minnak fare bu durumu pek de umursamıyormuş, çünkü hepsinin geçici olduğunu biliyormuş. O da şaka yapmaya devam etmiş.

Yüksek dağları ve coşkun dereleri bir çırpıda aşan minnak fare, Ulu Lordlardan birinden bir iyilik istemiş, amacı aynı topluluktaki arkadaşlarından öbür bir minnak fareye şaka yapmakmış. Ulu Lord da şaka yapmayı pek severmiş; gitmiş öbür minnak fareyi uzaklara yollamış. Ama şakası çok uzun sürmemiş, zavallı minnak fareyi gene geri getirmiş. Fakat bu minnak fare, bu şakayı asıl yapanı tahmin ediyormuş.

Zavallı minnak fare hemen koşup Kızıl Tanrıça'ya sığınmış. "Lütfen Kızıl Tanrıça, lütfen minnak farenin güçlerini ona geri verme, en azından bu günlük" diye dua etmiş. Dedim ya Kızıl Tanrıça şakaları pek severmiş diye, "tmm huehuehue :P" diyerek kabul etmiş bu duayı Kızıl Tanrıça. Faremiz de mutlu mesut beklemeye başlamış.

Bu sırada bir öteki bekleyen de bizim minnak fareymiş. Kızıl Tanrıça'nın günlük işleri bitmeden kendisine güçlerini geri vermesini bekliyormuş; ama o da ne? Kızıl Tanrıça bir türlü güçleri geri vermiyormuş. Beklemiş, beklemiş beklemiş... Ta ki Kızıl Tanrıçanın tapınağındaki ışıklar sönene kadar. Minnak fare güçsüz, evinden uzak öylece kalakalmış. Tüm suçu Kızıl Tanrıça'ya atmasın diye öteki minnak fare hemen açıklamış durumu ve arkadaşlarıyla birlikte minnak fareye gülmüşler.

O gün bugündür, minnak fare Kızıl Tanrıça'nın yollarını gözler ve intikam planları kurarmış.

Gökten üç elma düşmüş Ediz'in, Zou'nun ve benim başıma, size yok :P

searchwins a dit :

Mellefromage a dit :VoirMasquer

Size bir hikaye anlatayım:

Bir zamanlar, minik bayraklarla dolu yeşil bir yerlerde bir minnak fare yaşarmış. Bu minnak farenin, Kızıl Tanrıça tarafından verilmiş özel güçleri varmış; bu güçleri, içinde yaşadığı toplumun huzuru için kullanırmış.

Gel gelelim bir gün -Balıkların ağaçlara çıktıkları gün olarak bilinip, tüm farelerce yılda bir kez kutlanılan o büyük gün- bu minnak fare, topluluğuna bir şaka yapmaya karar vermiş, çünkü o ayrıca şaka yapmayı da çok severmiş. Tüm fareleri Ekip Meydanı'na toplayarak, tüm güçlerinden feragat edeceğini açıklamış. Fareler çok üzülmüşler, ama minnak fare sinsi sinsi gülmekteymiş. Şakaları pek seven Kızıl Tanrıça, bu şakayı duyunca yardım etmek istemiş ve minnak farenin tüm güçlerini gerçekten elinden almış. Minnak fare ve arkadaşları bir kenara çekilip üzülen fareleri izlemeye başlamışlar.

Bu sırada, minnak farenin güçleri hazır alınmışken bir başka topluluktan minnak arkadaşı minnak fare'yi uzaklara yollamış; çünkü bu onlar arasında bir tür şakaymış. Gel gör ki artık minnak fare hem güçsüz, hem uzaklarda yaşamaya mahkummuş. Fakat şaka yapmayı çok seven minnak fare bu durumu pek de umursamıyormuş, çünkü hepsinin geçici olduğunu biliyormuş. O da şaka yapmaya devam etmiş.

Yüksek dağları ve coşkun dereleri bir çırpıda aşan minnak fare, Ulu Lordlardan birinden bir iyilik istemiş, amacı aynı topluluktaki arkadaşlarından öbür bir minnak fareye şaka yapmakmış. Ulu Lord da şaka yapmayı pek severmiş; gitmiş öbür minnak fareyi uzaklara yollamış. Ama şakası çok uzun sürmemiş, zavallı minnak fareyi gene geri getirmiş. Fakat bu minnak fare, bu şakayı asıl yapanı tahmin ediyormuş.

Zavallı minnak fare hemen koşup Kızıl Tanrıça'ya sığınmış. "Lütfen Kızıl Tanrıça, lütfen minnak farenin güçlerini ona geri verme, en azından bu günlük" diye dua etmiş. Dedim ya Kızıl Tanrıça şakaları pek severmiş diye, "tmm huehuehue :P" diyerek kabul etmiş bu duayı Kızıl Tanrıça. Faremiz de mutlu mesut beklemeye başlamış.

Bu sırada bir öteki bekleyen de bizim minnak fareymiş. Kızıl Tanrıça'nın günlük işleri bitmeden kendisine güçlerini geri vermesini bekliyormuş; ama o da ne? Kızıl Tanrıça bir türlü güçleri geri vermiyormuş. Beklemiş, beklemiş beklemiş... Ta ki Kızıl Tanrıçanın tapınağındaki ışıklar sönene kadar. Minnak fare güçsüz, evinden uzak öylece kalakalmış. Tüm suçu Kızıl Tanrıça'ya atmasın diye öteki minnak fare hemen açıklamış durumu ve arkadaşlarıyla birlikte minnak fareye gülmüşler.

O gün bugündür, minnak fare Kızıl Tanrıça'nın yollarını gözler ve intikam planları kurarmış.

Gökten üç elma düşmüş Ediz'in, Zou'nun ve benim başıma, size yok :P

Hmm acaba Ulu Lord kim söyler misin? Bir de şu turuncu minnak fare kim? :D

Mellefromage a dit :

searchwins a dit :VoirMasquer

Mellefromage a dit :VoirMasquer

Size bir hikaye anlatayım:

Bir zamanlar, minik bayraklarla dolu yeşil bir yerlerde bir minnak fare yaşarmış. Bu minnak farenin, Kızıl Tanrıça tarafından verilmiş özel güçleri varmış; bu güçleri, içinde yaşadığı toplumun huzuru için kullanırmış.

Gel gelelim bir gün -Balıkların ağaçlara çıktıkları gün olarak bilinip, tüm farelerce yılda bir kez kutlanılan o büyük gün- bu minnak fare, topluluğuna bir şaka yapmaya karar vermiş, çünkü o ayrıca şaka yapmayı da çok severmiş. Tüm fareleri Ekip Meydanı'na toplayarak, tüm güçlerinden feragat edeceğini açıklamış. Fareler çok üzülmüşler, ama minnak fare sinsi sinsi gülmekteymiş. Şakaları pek seven Kızıl Tanrıça, bu şakayı duyunca yardım etmek istemiş ve minnak farenin tüm güçlerini gerçekten elinden almış. Minnak fare ve arkadaşları bir kenara çekilip üzülen fareleri izlemeye başlamışlar.

Bu sırada, minnak farenin güçleri hazır alınmışken bir başka topluluktan minnak arkadaşı minnak fare'yi uzaklara yollamış; çünkü bu onlar arasında bir tür şakaymış. Gel gör ki artık minnak fare hem güçsüz, hem uzaklarda yaşamaya mahkummuş. Fakat şaka yapmayı çok seven minnak fare bu durumu pek de umursamıyormuş, çünkü hepsinin geçici olduğunu biliyormuş. O da şaka yapmaya devam etmiş.

Yüksek dağları ve coşkun dereleri bir çırpıda aşan minnak fare, Ulu Lordlardan birinden bir iyilik istemiş, amacı aynı topluluktaki arkadaşlarından öbür bir minnak fareye şaka yapmakmış. Ulu Lord da şaka yapmayı pek severmiş; gitmiş öbür minnak fareyi uzaklara yollamış. Ama şakası çok uzun sürmemiş, zavallı minnak fareyi gene geri getirmiş. Fakat bu minnak fare, bu şakayı asıl yapanı tahmin ediyormuş.

Zavallı minnak fare hemen koşup Kızıl Tanrıça'ya sığınmış. "Lütfen Kızıl Tanrıça, lütfen minnak farenin güçlerini ona geri verme, en azından bu günlük" diye dua etmiş. Dedim ya Kızıl Tanrıça şakaları pek severmiş diye, "tmm huehuehue :P" diyerek kabul etmiş bu duayı Kızıl Tanrıça. Faremiz de mutlu mesut beklemeye başlamış.

Bu sırada bir öteki bekleyen de bizim minnak fareymiş. Kızıl Tanrıça'nın günlük işleri bitmeden kendisine güçlerini geri vermesini bekliyormuş; ama o da ne? Kızıl Tanrıça bir türlü güçleri geri vermiyormuş. Beklemiş, beklemiş beklemiş... Ta ki Kızıl Tanrıçanın tapınağındaki ışıklar sönene kadar. Minnak fare güçsüz, evinden uzak öylece kalakalmış. Tüm suçu Kızıl Tanrıça'ya atmasın diye öteki minnak fare hemen açıklamış durumu ve arkadaşlarıyla birlikte minnak fareye gülmüşler.

O gün bugündür, minnak fare Kızıl Tanrıça'nın yollarını gözler ve intikam planları kurarmış.

Gökten üç elma düşmüş Ediz'in, Zou'nun ve benim başıma, size yok :P

Hmm acaba Ulu Lord kim söyler misin? Bir de şu turuncu minnak fare kim? :D

Ulu Lord yaramaz bir mod, hemen de Ediz'e uymuş. Hıh -,-

Turuncu minnak fare Shamousey.

Artuv a dit :

Hala bir şey anlamadım :(

Visne a dit :

Artuv a dit :VoirMasquer

Hala bir şey anlamadım :(

Ne hakkında?

Artuv a dit :

Visne a dit :VoirMasquer

Artuv a dit :VoirMasquer

Hala bir şey anlamadım :(

Ne hakkında?

Şaka saDa.d